Parapsikoloji Genel/Medyumluk
Yazar:Sultan Tarlacı
Ünlü İngiliz evren bilimci Stephen Hawking (69), İngiliz Guardian gazetesinde yayımlanan söyleşisinde, insan beynini, bileşenleri iflas edince çalışmayacak bir bilgisayara benzeterek, "Bozulmuş bilgisayarlar için yaşamdan sonra ya da cennet diye birşey yoktur; bu, ölümden korkan insanlar için bir peri masalıdır" dedi. 1960'ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan ve motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığına yakalanan Stephen Hawking, ölmekten korkmadığını ve son 49 yıldır erken ölümü bekleyerek yaşadığını belirtirken, "Ama ölmek için acelem yok. Öncelikle yapmak istediğim çok şey var" diye konuştu.
| 8548 tıklama |  Email | Devamını oku
English/English
Yazar:solty
Remote viewing is a form of "psychoenergetic perception" (i.e. clairvoyance) developed as part of a long-term $20 million research program initiated by U.S. intelligence agencies in the early 1970s. Now known by the codename Stargate, the program was initiated largely in response to the belief that the Soviets were spending large amounts of money on psychic research. 
| 8548 tıklama |  Email | Devamını oku
Video Seminerler/Video Seminerler
Yazar:Sultan Tarlacı
| 8521 tıklama |  Email
Video Seminerler/Video Seminerler
Yazar:Sultan Tarlacı
Eklenecek
| 8518 tıklama |  Email
Parapsikoloji Genel/Durugörü
Yazar:Sultan Tarlacı
Duyular dışı algıya (DDA) geçmeden önce duyularımızla olan algıyı öncelikle bir hatırlamamız gerekir. Bildiğiniz üzere beş duyumuz var. Bunlar görme-işitme-koklama-tat ve dokunma. Anaokulunda öğretilen BEŞ duyumuz, değişik bakış açılarına göre 5’den 10-21 ve en fazla 33 duyuya kadar çoğaltılabilir. Örneğin, görmeyi sadece ışık olarak ele alabileceğiniz gibi, ışık-renk olarak iki kısma ayrılabilir, ya da daha da ileri gidip ışık görme ve temel üç renk görme (kırmızı-yeşil-mavi) olarak 4’e çoğaltılabilir. Son yıllarda hayvanlarda manyetik alan duyumu da tespit edildi ve ona da 6. duyu dendi. Günlük yaşamda kullandığımız beş duyumuz, hem mekânla yani uzaklıkla hem de zamanla sınırlanır. Mekânla-uzaklıkla ya da uzayla derken şunu kastediyorum. Yani, belli bir mesafenin uzağındaki bir şeyi göremezsiniz, belli bir mesafeden uzakta bir sesi işitemezsiniz. Bir şeyin tat duyumunu almanız için, onun dilinize değmesi yani sıfır mesafede olması gerekir. Aynı zamanda, zamanla da sınırlıdır beş duyumuz. Bütün günlük duyularımız, şu an içinde işler. Yani bu şu demektir. Gelecekten bir görüntü göremezsiniz, gördüğünüz şu ana aittir. Gelecekten bir ses işitemezsiniz. İşittiğiniz şu ana aittir. Yani beş duyumuz, hem mekânla sınırlıdır hem de zamanla sınırlanmış, hapsedilmiştir. Evrende acaba bu duyularla mı sınırlıyız? Bunların dışında, var olan sıradan duyularımızın dışında, onların sınırlamalarına tabi olmayan başka duyularımız olamaz mı?
| 8415 tıklama |  Email | Devamını oku
136. Heidi
Yarışmalar/2009-0807
Yazar:Sultan Tarlacı
Gerçekten başarılı bir çizim. Ana temalardan bayrak ve yıldızlar çok müthiş şekilde yakalanmış. Pek fazla yoruma gerek yok. başarılı olarak değerlendirmek lazım.      
| 8372 tıklama |  Email
Parapsikoloji Genel/Bilimsel Açıklamaları
Yazar:Sultan Tarlacı
İlkel topluluklarda, doğayla haşır neşir bir halde yaşayan yerli (aborigines) dediğimiz insanlar uzun bir süre dir, özellikle Avustralya'daki doğal çevreleri içinde, antro pologları ile paikologların çalışma konusu olmaktadırlar: Bu tür bir araştırmayı yürüten bir antropolog, parapsikolojik çalışmalar hakkında pek bilgili olmadığı halde,yerlilerin kendi aralarında paranormal bir iletişim içinde bulundukları ve durugörü yeteneğine sahib oldukları gerçeği ile Yüzyüze gelecek ve hayretler içinde kalacaktır.
| 8345 tıklama |  Email | Devamını oku
English/English
Yazar:Jack Hunter
The term ‘paranormal' was first introduced in the early twentieth century to replace the more loaded term ‘supernatural,' originally used in its Latin form supernatural is by theologians in the thirteenth century to refer to the miraculous events documented in the Bible (Bartlett 2008). Miracles, such as Moses' vision of the burning bush, and Jesus' transformation of water into wine, curing of the sick and resurrection of the dead, for example, were interpreted as manifestations of the power of God, with the aim of producing faith in those who bore witness to them. This association with the direct action of God, and the idea that such phenomena were somehow separate from nature, did not appeal to those who sought to investigate similar claims (such as visions, apparitions, telepathy and psychokinesis), using scientific methods in the late nineteenth century. By implementing the term ‘supernormal,' and later ‘paranormal,' defined as referring to phenomena beyond the scope of current scientific understanding, as opposed to ‘supernatural,' which implies phenomena firmly beyond the laws of nature, researchers were attempting to demonstrate that paranormal occurrences, if real, were as much a part of the natural world as anything else, and as such were amenable to scientific investigation (Hansen 2001:21).
| 8328 tıklama |  Email | Devamını oku
Yarışmalar/2010-002
Yazar:Sultan Tarlacı
 Resimde yazıldığı gibi kıyamet günü. İnsanlar Haitiden deprem sonrası kaçıyorlar. grup grup... Yalnız sağ üstte kayıkta bir adam mı var? Sanki ucundan yakalanmış gibi...             
| 8320 tıklama |  Email
English/English
Yazar:Sultan Tarlacı
Often viewed as a hindrance, having a quirky or socially awkward approach to lifemay be the key to becoming a great artist, composer or inventor. New research on individuals with schizotypal personalities – people characterized by odd behavior and language but who are not psychotic or schizophrenic – offers the first neurological evidence that they are more creative than either normal or fully schizophrenic individuals, and rely more heavily on the right sides of their brains than the general population to access their creativity.
| 8290 tıklama |  Email | Devamını oku

Powered by AlphaContent 4.0.7 © 2008-2025 - All rights reserved