Giriş Yap-Kayıt Ol
Bir Kelime Öğren
GESTALT |
Uzaktan Görü |
Pirokinesis |
Kelimeler
. | GESTALT |
. | Uzaktan Görü |
. | Pirokinesis |
. | Cadı Tahta |
. | Zombi |
Designed by: |
Parapsikoloji Genel/Durugörü
Yazar:Sultan Tarlacı
Hiç bir zaman bir şeyleri tam olarak bilemeyiz. İnanıyorum ki,
insanın benliğinin bir bölümü, uzay ve zaman yasalarına tabii değildir.
Carl G Jung
Kehanet, durugörü ya da uzaktangörünün halk adlandırmasıdır. Anlamına bakıldığında; geçmiş veya gelecekte, bir kimsenin kimliği, yeri hakkında bilgi edinmeyi amaçlayan ve ilgili bilgiyi, hiç bir bilinen duyusal girdi (görme, işitme...) organını kullanmadan edinmektir. Yani görmeden, okumadan, işitmeden, dokunma olmadan... Kehanet web sitemizde başlık olarak yer almasına karşın, bizim kullanımımız daha çok öngörüdür.
Daha çok öngörü denen şey, PREMONITION (Latince praemonēre, ön: prae-, pre- + monēre, tehlike) denilen şeydir. Sıklıkla gelecekteki bir OLAYIN ve TEHLİKENİN algılanmasıdır. Bu tehlikenin algılanması DURUGÖRÜ ile ya da RÜYALARLA olabilir. Aslında bazen bu PRECOGNITION (Latince præ-, “den önce,” + cognitio, “bilgisine ulaşmak”) olarak da adlandılır. PRECOGNITION, tehlikeli olay, nötral bir olay ya da güzel bir olayla ilgili olabilir. PREMONITION ise daha sınırlı bir anlamı vardır ve gelecek tehliklerini öngörü ya da sezmenin özel adıdır.
Öngörü, kişilerle ilgili olabileceği gibi olaylarla (gelecekteki toplumsal ya da doğa olayları) ilgili de olabilir. Kehanette bulunma yeteneği olan bir çok kişi, medyum-falcı-kahin olarak adlandırılmasına karşın, bu isimlendirmeler, konunun yanlış anlaşılması veya yanlış amaçlar için kullanılmasından dolayı olumsuz anlamlar da içerir. Bu nedenle biz bunları "durugörü/uzaktangörü", görenlere de "durugörür-durugörücü" adını veriyoruz.
Tehlikeleri önceden sezme konusunda kişisel tecrübeler yaşamış olabilirsiniz. Ama büyük kazalardan önce, çok kişi tarafından sezinleme durumlarının tarihte örnekleri çoktur. Örneğin; Titanik gemisine kayıtlı yolcuların sadece %58’i binmiştir. Binmeyenlerin bir çok farklı gerekçesi olmasına karşın, bu kişilerde bazıları, verdikleri o kadar çok paraya karşın, gemiye binmemişlerdir. Kayıt edilen ve tehlike öngörülerini paylaşan 19 kişi tespit edilmiştir. Bu kişiler kazadan iki hafta kadar önce facia ile ilgili rüya ya da sezgiler hissetmişlerdir. İşin belki de en ilginç yanı, Titanik kazasından 14 yıl önce yazılan ve Titan adlı bir romanda, Kuzay Atlantikte, buz dağına çarparak batan gemiden bahsedilir. Titan romanı ile Titanik’in gerçek öyküsü arasında şaşılacak benzerlikler vardır. Geminin büyüklüğü, yeterli can yeleği olmaması ve baca sayısı da dahil olmak üzere.
Bunların dışında, FORUM kısmımızda göreceğiniz üzere, bir çok örnekler vardır tarihte. Hem bireysel hem de toplumsal. Amacımız, bireysel tehlike öngörülerini bir araya getirerek anlamaya çalışmak ve insanlarımızın toplumsal bilinçaltlarını kayıt altına almaktır.
Durugörü/uzaktangörü ya da sezgisel bilgi hakkında yapılan BİLİMSEL yöntemlere sıkı uyan çalışmaları ve hatta meta-analizleri okumadan, konuyla ilgili bilimsel hiç bir kitap bile okumadan, BİLİMSEL DEĞİL demek, bilim insanı olarak geçinen kişilere yakışmaz. BİLİMSEL DEĞİL demek için, konu hakkında ÖĞRENİLMESİ ve OKUNMASI gereken temel bilgileri okumak ya da DOĞRUDAN KONU ÜZERİNDE ARAŞTIRMA yaparak BİLİMSEL DEĞİL deme hakkı doğabilir. Yoksa, diğer bilim dalları (fizik, matematik, psikiyatri, psikoloji, nöroloji) içinde haps olarak ve onların verdiği gözlüğü kullanarak BİLİMSEL DEĞİL-GELECEK BİLİNEMEZ demek, eksik bilgi ile konuşmaktır, 1800'lü yıllardan beri yapılan, binlerce çalışmayı görmemezlikten gelmek ve haksızlık etmektir.
Bu diğer bilim insanlarının baskısından korkma, araştırma desteği almaktan korkma, var olan ve öğrettiği klasik bilgi ile çatışmasından kokmaya bağlı olabilir. Her gün öğrencilerine, “klasik fizik yasaları”nı anlatan bir akademisyen, elbette “gelecek bilinemezdir” diyecektir. Ancak, işin içine biraz kuantum fiziği ve görelilik sokulduğunda ise “gelecek belki bilinebilirdir” der duruma gelecektir. Statükoculuktan uzak kalmak ve bilimin tarihsel syerine bakrak hep bir açık kapı bırakmak gereklidir. Sonuçta şu an ki bilim “nihai” bilgi değildir ve geçici bir bilgidir.
| 22226 tıklama | Email
|
Parapsikoloji Genel/Öngörüler
Yazar:Sultan Tarlacı
Kehanet, durugörü ya da uzaktangörünün halk adlandırmasıdır. Anlamına bakıldığında; geçmiş veya gelecekte, bir kimsenin kimliği, yeri hakkında bilgi edinmeyi amaçlayan ve ilgili bilgiyi, hiç bir bilinen duyusal girdi (görme, işitme...) organını kullanmadan edinmektir. Yani görmeden, okumadan, işitmeden, dokunma olmadan... Kehanet bir çok yerde yer almasına karşın, bizim kullanımımız daha çok öngörüdür. Daha çok öngörü denen şey, PREMONITION (Latince praemonēre, ön: prae-, pre- + monēre, tehlike) denilen şeydir. Sıklıkla gelecekteki bir OLAYIN ve TEHLİKENİN algılanmasıdır. Bu tehlikenin algılanması DURUGÖRÜ ile ya da RÜYALARLA olabilir. Aslında bazen bu PRECOGNITION (Latince præ-, “den önce,” + cognitio, “bilgisine ulaşmak”) olarak da adlandılır. PRECOGNITION, tehlikeli olay, nötral bir olay ya da güzel bir olayla ilgili olabilir. PREMONITION ise daha sınırlı bir anlamı vardır ve gelecek tehliklerini öngörü ya da sezmenin özel adıdır.
|
153. Kemik erimesi, kolesterol yüksekliği, bunama, depresyon hakkında gizli bilgiler: şifreler çözüldü
Haberler/Sinir Bilimi
Yazar:Sultan Tarlacı
İlaçlar ve firmaları hakkında uzun zamandır yazmak istediğim bir konu vardı. Sırası gelmişken paylaşmak istiyorum. Öncelikle ilaç firmaları bilim insanlarını ve onların keşfetme arzusunu kullanarak yeni ilaçlar buluyor. Ama asıl araştırma geliştirme gayesi ve harcama gerekçesi daha fazla kazanımdır. Kapital, para, kapitalizm... Yoksa, “Allah razı olsun” desinler diye ilaç geliştirilmiyor. Bir kaç örnekten bahsedeğim.
|
Parapsikoloji Genel/Poltergeist Olaylar
Yazar:Sultan Tarlacı
Bu olayın adı: "Tekrarlayan Pyrokinetic Poltergeist Phenomena" yani "Bilinçaltı Zihin Etkisi ile ortaya çıkan, tekrarlayan, kendiliğinden yanmalardır". Pirokinezi olayın yakma kısmını, poltergeist ise tekinsiz yer kısmını ifade eder. Kendiliğinden taşlanan, nesnelerin hareket ettiği tekinsiz evlerin farklı bir şeklidir. Yanma olayının adı PİROKİNESİS'dir. Ardında - kontrolsüz - yeteneğinin ve nasıl olduğunun farkında olmayan bir çocuk vardır. Zihnin-maddeye etkisini bilmeyen... Kontrol edemeyen... Olaylar ve yanmalar çevre veya ortam odaklı değil, kişi odaklıdır. Konuyla ilgili yabancı literatürde 1848 yılından bu yana incelenmiş bir çok vaka var. Hatta bu vakalar Parapsikolojinin doğumuna neden olmuştur. Bu tanım bir çok kişiye saçma gelse de cin, şeytan veya beklemiş yağ-kir açıklamasından çok daha mantıklıdır.
|
Yarışmalar/Rüya Festivali
Yazar:Sultan Tarlacı
Bu sayfada daha önceden yaptığımız uzaktançizim ve görü örneklerini görebilirsiniz. Bu çalışmaların sonuçları yüzlerce yanıt arasından seçilmemiştir. Yanlış da olsa bütün uzaktan çizimler ilgili konulara eklenmiştir. mantık basit, bir şey sakladık, sakladığımız şeyi tanımlayın veya çizin... Şu anda bu çalışmalara ve denemelere FORUM'da devam ediyoruz. Katılmak isterseniz tıklayınız! Nasıl çizeceğinizi öğrenmek isterseniz buradan okuyunuz ve TIKLAYINIZ!
| 33943 tıklama | Email
|
Haberler/Son Haberler
Yazar:Sultan Tarlacı
“Günümüzde Fars şairi olarak bilinen, aslında Selçuklu Türkleri saraylarında Ömer olarak büyümeye başlayan ve değer verilen, filizlenen ve meyvelerini veren Ömer Hayyam hikâyesi bütün hızıyla, biraz da sessizce devam ediyor, tıpkı kendi zamanındaki sessizliği gibi...” Ömer Hayyam’ı yalnızca (üstelik bazıları kendisine ait olmayan) sosyal medyada ya da birtakım duvarlarda karşınıza çıkan dizeleriyle tanıyorsanız bu hem onun dünya çapında bilinmesini sağlayan eşsiz rubailerine hem de çağının ötesinde bir düşünür ve bilim insanı olmasına neden olan dehasına haksızlık olur. Ömer Hayyam'a hangi rubai veya şiirlerin atfedileceği ile ilgilenen tarihçiler (ki bu, modern dünyanın ona duyduğu tek ilgi gibi görünüyor) olduğu gibi alkol içtiği pis meyhanelerde şiirlerini dillendirdiği yönünde de onu yerden yere vuranlar oldu. Hatta bazıları onu, doğaüstü varlıkların varlığını inkar eden, kafir ve özünde olmayan bir şekilde Hümanist olarak da resmetmiştir. Bu eserler daha çok ikinci el hikayelere ve yanlışlıkla ona atfedilen birçok dörtlüklerinden oluşan varsayımlara dayanır. Bütün bunların sonucunda neredeyse gerçeği ile arası epey açılmış efsanevi bir Ömer Hayyam tipi yaratılmıştır.
|
Astronomi/Teorik Astronomi
Yazar:Sultan Tarlacı
2004 yılında, 2004MN4 ya da sonradan apophise olarak adlandırılan bir göktaşı (asteroit) tespit edildi. Kütlesi 5•1010 kg. İçyapısı belirsiz olan bu asteroitin yaklaşık 320 metre büyüklüğünde olduğu hesaplandı. Aslında her gün birçok asteroit tespit ediliyordu ama bunun farkı "dünyaya tehlike oluşturabilecek kadar yakından" geçeceği tahminiydi. Klasik fizik yasaları kullanılarak dünyamıza çarpma ihtimali 1/60 olarak hesaplanmıştı. Daha sonra dünya çapındaki alarm ile büyük teleskoplar devreye girdi ve 13 Nisan 2029, Cuma günü, 5 dünya çapı uzaklıktan sıyırıp geçeceği hesaplandı.
|
Parapsikoloji Genel/Uzaktangörü
Yazar:Sultan Tarlacı
Herhangi bir toplantı, tiyatro ya da sinema salonunda rastlantısal olarak bir koltuk numarası seçilir. Bu numaralı KOLTUĞA, ileride BELİRLENEN BİR TARİHTE RASTLANTISAL OTURACAK KİŞİNİN TARİFİ, KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ tanımlanmaya çalışılır. Daha sonra, yine rastlantısal olarak, toplantıya veya tiyatroya gelen kişilere numaralar dağıtılarak, kişiler ellerindeki numaralara göre koltuklara oturur. Daha önce tutulan numaraya göre KOLTUĞA oturan kişinin özelliklerinin tutup tutmadığına bakılır.
|
Dost Yazarlarımız/Dost Yazarlarımız
Yazar:Doç. Dr. Ümit Sayın
1950’lerde başlayan CIA ve NSA merkezli MK-Ultra projesi yaklaşık 50-60 yıl boyunca insanlarda zihin kontrolünü, psikolojik savaşın temellerini ve kitlesel beyin yıkamayı araştırdı. Bu konuda birkaç milyar dolar, hem gizli laboratuarda, hem toplum içindeki alan çalışmalarında, hem de sosyal mühendislik biçiminde farklı kültürlerde uygulandı. Örneğin, Guyana’da Jim Jones’un kurduğu Halkın Tapınağı kültünün toplu intiharı; Moon Tarikatının kurulması ve şekillenmesi; Scientology tarikatı ve eylemleri; Heaven’s Gate kültünün toplu intiharı; Manson çetesinin satanist eylemleri ve Sharon Tate cinayeti; Candy Jones isimli mankenin hipnozla çift kişilikli olarak CIA hedeflerine uygun olarak 10 yıl boyunca bir Mançurya Kobayı (Manchurian Candidate) olarak yaşatılması; türlü satanist kültler ve niceleri, kayıtlara birer CIA-Derin Devlet operasyonu olarak geçti. Toplumları da belli olgulara hazırlamak ve insan zihnini televizyon
|
Dost Yazarlarımız/Dost Yazarlarımız
Yazar:Prof. Dr. Uğur Kaynak
Kuantum alanı bir âlem. Biz de o alanın içerisinde var olmaktayız. Fakat bizim yaşadığımız çevrede klasik fizik kuralları geçerli imiş görünüyor. Kuantum alanın özelliklerini öğrendikçe, bizim algıladığımız fiziksel çevrenin kocaman bir “yanılsamalar senfonisi”nden oluştuğunu görmekteyiz. Örneğin: Elektron; kütlesi olan, enerjisi olan, çapı olan bir parçacıktır (leptondur). Fakat içerisinde hiçbir şey olmayan bir parçacıktır! Elektronun, tıpkı kuarklar gibi bir spin (kendi ekseni etrafında dönme hareketi vardır). Ama ne gariptir ki her atomda aynı olması gereken, her yörüngede aynı olması gereken elektronların "spin kuantum numaraları" farklıdır.
|
Powered by AlphaContent 4.0.7 © 2008-2025 - All rights reserved