221. Princeton Deneyleri

Princeton Üniversitesi’nde fizikçi Robert Jahn ve Brenda Dunne denetiminde, Helmut Schmidt’in radyoaktif rastlantı üretecinden farklı oluşturulmuş bir “rastlantı üreteci” kullandılar. Bu deneylerde, “gelişigüzel sayı oluşturma” testleri yapılmıştır.

| 9469 tıklama |  Email | Devamını oku

222. Psikokinezi ve Uzaktan Etki: Zihnin Maddeye Etkisi

Psikokinezi (PK) hareketsiz bir cismi belli bir uzaklıktan düşünme gücüyle hareket ettirebilmedir. Tüm normal ötesi ya da parapsikolojik olayları tanımlamak için Psi (ψ), 1946’dan beri kullanılmaktadır. Ancak bu psi kuantum mekaniğinde Schrödinger’in dalga fonksiyonu için kullanılan ψile aynı harf olmasına karşın anlam açısından aynı şeyi ifade etmez. Bu psi’yi hekimler reçetelerinin başında Rψ şeklinde kullanırlar. Zamanla değişerek R haline gelmiştir. Kabaca “al ve uygula” anlamına gelir. Psi’nin iki temel tipi vardır: alıcı psi ve verici-ifadeci psi. Verici-İfadeci psi, bir zihin uzaktan nedensel tesir uyguladığında oluşur. Bu başlık altında PK dışında başka parapsikolojik başlıklar da bulunur.

| 15021 tıklama |  Email | Devamını oku

223. Psychic Ops

Earlier this month, Prudence Calabrese, a West Coast psychic, flew into New York on business. She had two meetings: One was a catered sushi lunch at an uptown hedge fund that had hired her, for about $20,000, to predict this year's profit outlook. ("Their investors will be very happy.") The second, she says, was with agents from the FBI. During the Cold War, the Pentagon spent millions training "remote viewers" to spy on Russian military targets. (The Soviets, of course, had their own psychics.) The program, called Stargate, was very controversial, very X-Files, and until funding was cut in 1995, completely classified.

| 7899 tıklama |  Email | Devamını oku

224. Quantum boffins send data ACROSS TIME AND SPACE

Researchers in Israel have pulled a trick that makes quantum physics seem even stranger than an episode of Doctor Who – they've created a pair of photons that was briefly entangled not across space, but across time. The last time El Reg discussed time-like entanglement it was being proposed as a theoretical construct. The idea put forward then was that by interacting with the quantum vacuum, two photons existing at different points in time could become entangled. That, however, was just a proposal for one way that a time-like entanglement might exist. Now, in this paper at Arxiv (now published in Physical Review Letters), the University of Jerusalem researchers have demonstrated that it can be done. The group, led by Hagai Eisenberg, took a different tack to last year's story, using only photon-to-photon entanglements to create a “spooky action at a distance” – between photons that never existed at the same time. The process is pretty straightforward, as it turns out: First, the researchers used a laser to create entanglement between two photons, P1 and P2, and measured the polarisation of P1 (destroying it); Next, they create a second pair, P3 and P4; P2 and P3 are entangled using a technique known as projective measurement: measuring the two simultaneously created their entanglement. After this process, the researchers say, polarisation measurement on P4 showed entanglement with P1, even though P1 was destroyed before P4 was created. “In the scenario we present here, measuring the last photon affects the physical description of the first photon in the past, before it has even been measured. Thus, the 'spooky action' is steering the system’s past. Another point of view that one can take is that the measurement of the first photon is immediately steering the future physical description of the last photon. In this case, the action is on the future of a part of the system that has not yet been created”, they write. “This is a manifestation of the non-locality of quantum mechanics not only in space, but also in time. The inductive nature of the setup that was used suggests that it is possible in principle to use it to observe multiple stage entanglement swapping,” the researchers conclude. ®

| 7381 tıklama |  Email

225. Rhine Deneyleri

Joseph B. Rhine, 1930’lu yılların başlarında Duke Üniversitesi’nde bir dizi araştırma başlattı. PK deneyini planlarken irade gücüyle istemli olarak, rastlantısal atılan bir zar üzerine etki edilip edilemeyeceğini araştırdı. Deneyde, bir dizi zar, eğik bir düzleme olası hileleri (zar tutma) engellemek için otomatik fırlatma aletiyle fırlatılır. İsteyerek çalışmaya katılan ve PK etkisi oluşturmaya çalışan kişi, zar sonuçlarını görüyordu. Kendi isteğini kullanarak, daha önceden belirlenmiş bir zar yüzeyinin üste gelmesi için etki etmesi söyleniyordu. Amaç zarı etkileyerek, genel ortalamanın dışına taşan bir tahmin tutturmaktı.

| 9248 tıklama |  Email | Devamını oku

226. Ruh-Beden Tarihinden Bilinç-Beyin Tarihine

Bilimin tüm dalları tarihsel olarak iç içedir. Her ne kadar günümüzde çok alt birimlere ayrılsa da... Ruh-beden ve zihin-bilinç-beyin tarihi konusu uzun bir konu olarak ele alındı. “Ruh-beden/zihin-bilinç-beyin” tartışmaları tarihsel süreçte, dinbilim, felsefe, psikoloji, sinirbilimi, matematik ve fizik konusuyla sıkı ilişki içindedir. Dolayısıyla, bu konu aynı zamanda belirtilen bilim alanlarının da tarihidir. Değişik alanlardaki bilimsel gelişmelerin, kendilerinden çok uzak görünen bilimsel alanlar üzerine etki ederek, o alanlara yeni düşüncelerin ortaya çıkmasına nasıl sebep oldukları açık olarak görülecektir.

| 2670 tıklama |  Email | Devamını oku

227. Rüya Festivali

Aşağıdaki gibi bir çalışma yapacağız. Bir resim saklayacağız ve resimde ne olduğunu anlamak için uykuya yatıp, gördüğümüz rüyayı kaydedeceğiz ya da çizimini yapacağız. Solda tutulmuş yani saklı resim, sağda ise birisinin kendi rüyasını çizimi... Yapabilirsin sende?      

| 7863 tıklama |  Email

228. Rüya Festivali: Uzaktan Resim Algılama

Sizin için bir resim tuttuk. içinde ne olduğunu ÖRNEK ÇALIŞMADAKİ gibi, uykuya yatmadan önce düşünün ve gece gördüğünüz rüyayı bize anlatın. Örnek mi? Aşağıdaki gibi: Solda saklanan resim, sağda hastanın rüyasındaki gördüğü görüntülerin çizimi.      

| 13418 tıklama |  Email

229. Rüya Yorumu

Rüyalarda geleceği görme konusunda önemli bir zorluk, rüyalardan nasıl bir mesaj alınacağıdır. Rüyada gelen çözümler ya da gelecekten haber alamalar, ya olayı doğrudan doğruya tıpkısı olarak görme (filme kaydedilmiş gibi) tarzında olabileceği gibi, sembolik ifadelerle görme tarzında da olabilir. Dolayısı ile rüyaların yorumlanması başlı başına bir sorundur. Örneğin; 10 yıl önce bir dergide gördüğünüz kertenkele resmi ile, 1 yıl önce bir ansiklopediyi karıştırırken gördüğünüz – ya da çok önem vermeden baktığınız - eğreti otunun latince adını (Asplenium ruta muraria) yan yana getirebilir. Üstelik kertenkeleler de eğrelti otunu yemeye bayılır. Dolayısı ile her rüyanın bilinçli ya da farketmeden beynimize ulaşan verilerin hangisinden geldiğini anlamak mümkün olmayabilir.

| 16086 tıklama |  Email | Devamını oku

230. Rüyada Geleceği Görmek

3200 yıl önce Çanakkale Boğazı yakınlarında ''Truva'' kentinin barışsever ve cesur insanları, kral Priamos'un idaresi altında uzun yıllar barış içinde bir hayat sürmekteydiler. Bir gün, kral Priamos'un karısı Hekabe bir rüya gördü. Rüyasında, karnından ateşler çıkmakta ve ateşin dumanı, bütün Truva surlarını sarmaktaydı. Hekabe, bu rüyasını önce kocasına; daha sonra da bir kâhine anlattı. Kâhinin yaptığı yorum, hiç de iç açıcı değildi. Ona göre, Hekabe, hamileydi ve doğacak olan çocuk, ilerde Truvalıların başına büyük dertler açacak, kentin yok oluşuna neden olacaktı. Bu kehanete inanan Kral Priamos, çocuk doğduktan sonra bir adamını bebeği öldürmek için görevlendirdi. Savunmasız yeni doğmuş bebeği öldürmeyen Truvalı adam, onu o zamanki adı ''İda'' olan bugünkü ''Kazdağı''na götürüp, bir ormana bıraktı. Nasıl olsa, yabani hayvanlar onu öldürür diye aklından geçirdi. Bebeği dağa bırakıtı ama bir çoban onu bulup yetiştirdi. Bu çocuk, ilerde gerçekten Truvalıların başına dertler açacak ve hatta yok oluşuna neden olacak olan, Atinalı Helen’le büyük aşk yaşayan ünlü Paris'tir. 

| 16589 tıklama |  Email | Devamını oku