Giriş Yap-Kayıt Ol
Bir Kelime Öğren
GESTALT |
Uzaktan Görü |
Pirokinesis |
Kelimeler
. | GESTALT |
. | Uzaktan Görü |
. | Pirokinesis |
. | Cadı Tahta |
. | Zombi |
Designed by: |
Yarışmalar/2009-0002
Yazar:Sultan Tarlacı
Elle çizseydin daha güzel olacaktı Didem... Ama yine de teşekkürler...
| 7818 tıklama | Email
|
English/English
Yazar:Sultan Tarlacı
Vanderbilt University researchers included Junghee Lee, Bradley S. Folley, John Gore and Sohee Park. "We found that schizophrenic patients use different areas of their brain than healthy individuals do for working memory, which is an active form of short-term memory," Park said.
|
Uzaktangörü/Uzaktangörü Nedir
Yazar:Sultan Tarlacı
Uzaktangörü çalışmalarında, SAKLANAN=HEDEF ile yapılan çizimin uyumunu aşağıdaki ölçekle değerlendirmemiz öznel değerlendirmelerin önüne geçecektir. Bu ölçeklendirmenin de orijinalinin de 1965'lerde Amerikada, CIA'de askeri amaçlarla yapılan uzaktangörü çalışmalarında önerildiğini/kullanıldığını belirtmek lazım. Yani adamlar yapmış zaten... 0- Algıda veya çizimde uyum yok 1- Algıda veya çizimde çok az uyum 2-Bazı doğru çizim/algı parçaları var ancak şansın ötesine geçebilecek uyumlu çizim yok 3-Doğru ve yanlış birimler, parçaları içeren çizim/algı. Ancak çizimin/algının yeterli öğe içerdiği görülmektedir. 4-Çoğunlukla hedefle ilgili doğru bir çok nokta yakalanmış. Araya serpişen bazı yanlış çizimler/algılar olabilir. 5-Çok iyi ve tartışmasız eşleşmeler var. Araya serpişen çok az yanlış çizimler/algılar var. 6-Çok iyi eşleşme var ve aynı analitik bilgiler doğru (doğru alandırma veya işlevi doğru tanımlama), nispeten çok az yanlış billgi olabilir. 7-Mükemmel eşleşme ve uyum, adlandırma, isimlendirme doğruğu ve hemen hiç bir yanlış fazladan bilgi yok.
| 10548 tıklama | Email
|
English/English
Yazar:Sultan Tarlacı
New research shows a possible explanation for the link between mental health and creativity. By studying receptors in the brain, researchers at Karolinska Institutet have managed to show that the dopamine system in healthy, highly creative people is similar in some respects to that seen in people with schizophrenia.
|
Yarışmalar/2009-0807
Yazar:Sultan Tarlacı
Bayrak AY çok belirgin bütün görüyü kaplamış Uzaktan bakınca Bayrak sanki iki yöne de bakar gibi ters durmuş iki tane gibi sağa sola yani.. iki bayrak gibi görülüyor sırt sırta gibi gölge gibi ama en barizi AY gözüme direk giren buydu Masa bayrağı ise yıldız kıvrımların altın da kalabilir... Ay çok belirgin bütün görüye hakim olmuş durumda. İki bayrak ayrı yönlere bakıyor ters sırt ısrta vermiş gibi SAĞA SOLA.... Sağdaki bayrak hep ön planda ama.... Yıldız görüede pek yok acaba masa bayrağımı yıldız kıvrımlara karıştı ama iki bayrak, birisi KIBRIS diğeri TÜRK birisinin sanki etrafın da SOLDAKİ bir çizgi var gibi..... AMA öncelik AY.
| 8124 tıklama | Email
|
Parapsikoloji Genel/Bilimsel Açıklamaları
Yazar:Sultan Tarlacı
solty1970 videoları Dailymotion'da
| 8670 tıklama | Email
|
Parapsikoloji Genel/Kurum ve Kuruluşlar
Yazar:Sultan Tarlacı
Ölüm… ve Sözlük, 376 Sayfa
29 Şubat 2016 Basım Tarihi
Tuti Kitap
197 Gün,
1 Nisan 2015 baskısı,
Tuti kitap, 528 Sayfa
Roman öncelikle ülkemizde bir dönem çok ses getiren gerçek bir cinayetle başlıyor ve ardından gerçek alan dedektifleri ve psişik dedektifler katilin peşine düşüyor. Romanda gerçek hayattan yansıyan karakterler ve kurgusal karakterler yer almasına karşın, mekânlar ve kişilerin tanımlamaları bir süre sonra bir ağ gibi birbiri ile ilişkili hale geliyor ve karşınıza sinema filmi gibi kafanızda canlandırabileceğiniz bir zenginlik çıkarıyor.
Romanda karşılıklı diyaloglarla ve uzun uzun paragraflarla parapsikolojinin ne olduğu, duyular dışı algı, sezgi, hissi kablel vuku ya da geleceği önceden bilme gibi konulara ayrıntısı ile değiniliyor. Roman özelliği itibari ile popüler bir bilim kitabı olmasa da bittiğinde parapsikoloji hakkında genel bir bilgi birikimini de size sağlıyor. Bir anlamda romanı okuduğunuzda “modern parapsikolojinin” falcılık ve büyücülük olmadığını aynı zamanda bilimsel bir zemini de olabileceğini anlıyorsunuz. Aynı zamanda insan bilincinin bir dereceye kadar kafatası dışına uzandığını da görebiliyorsunuz ve yazar bunu hem olay örüntüsü ile hem de bilimsel bilgilerle ortaya koyuyor.
Romanın içinde Asal sayılardan oluşan bir örüntü var. Her bölüm başlığı bir asal sayıdan başlıyor ve 197 Gün ile sonlanıyor. Asal sayılar, sadece 1’e ve kendine bölünebilen, özgün bir dizi sayılardır. Romanın konu başlarında asal sayılar belli bir örüntü içerisinde “197 gün” ile ilişkili kullanılmış. Aynı örüntü romanın içinde geçen hemen hemen tüm rakam-sayılarda da kullanılmış. Bunlara ek olarak cinayetle ilişkili asal sayı örüntüsü romanın kapak tasarımı içinde hazırlanmış. Bu şekilde romanın edebi akışı ve diyaloglarına ek olarak, matematiksel bir sembolizm asal sayılarla içine serpiştirilmiş. Bu örüntünün taşıdığı ilişki ve gizemi çözmek okuyuculara kalmış.
Duyular dışı algı ve parapsikoloji konusunda öğreneceğiniz çok şeye ek olarak yazar kitapta dikkat çekici şekilde Gustav Klimt’in The Kiss tablosu ve Maurice Ravel’in Bolero’suna da çok farklı yorumlar getirerek, bir şeyin ne kadar çok anlamlı yorumlanabileceğini gözler önüne seriyor. Romanın esas mesajlarından biri de gördüklerimiz ve bildiklerimizin tek anlamlı olmayabileceği konusunda. Aynı zamanda tüm romanda değişik diyaloglara serpiştirilmiş Marilyn Monroe’nin özelliklerini ele alan Dr. Saltı karakterinin diyalogları ile de Monroe’ya çok farklı bakabiliyorsunuz. Monroe kesinlikle bize anlatıldığı veya gösterildiği gibi biri değilmiş diyorsunuz.
Bu olayın gerçek kısmına ek olarak romanda kurgulanan edebi çevre, olaylar ve kişilerle, parapsikolojinin ya da duyular dışı algının ne olduğu, gelecek öngörülerinin gerçek olup olamayacağı -dar anlamda falcılık, medyumluk-, dini ve bilimsel bakış ele alınmış ve okuyuculara da gerçek/doğru bilgiler sıkmadan verilmeye çalışılmış. Bilimsel bir kitap olmadığı için de genelde bazen ciddi, bazen de komik diyaloglar arasına bilgiler serpiştirilmiş. Bazen geçekten komik bölümleri okurken kendinizi gülerken bulabilirsiniz. Bazen de ölmüş ve öldükleri mekânlara hapsolmuş ruhların anlatıları ile korkuya ve ürpermeye kapılabiliyorsunuz. Ama ne olursa olsun kitap bitince de keşke bitmeseydi diye hayıflanabiliyorsunuz. Hatta yavaş yavaş okuyup çabuk bitmesinde diye tadına varmaya çalışabiliyorsunuz.
Diğer önerdiğimiz kitapların listesi burada! Forumda
"Ben çok katı bir bilim insanıyım. Bu tür şeyler tamamen saçmalıktır ve bilim bunlarla ilgilenmez. Dolayısı ile burada yazdıklarınız ve yaptıklarınız külliyen absürd ve aptalca" şeklinde düşünenlere. Onlara bilimin tarihsel sürecinin nasıl olduğunu, bilimin nasıl çalıştığını, yönteminin nasıl olduğunu, kuantum mekaniğinin mantıkla çelişen özelliklerini okumalarını salık veririz. Ama zamanları yoksa ilkokuldaki çocuklarının kitaplarını tekrar okuyabilirler...
| 36072 tıklama | Email
|
Parapsikoloji Genel/Durugörü
Yazar:Sultan Tarlacı
Durugörü/duyu dışı algılama (DDA Türkçe veya İngilizce ESP; Extrasensory perception veya uzaktan görü/uzaktan hissetme adı verilen durumda bilinen duyu araçları ve organları (göz-kulak-dokunma...) kullanılmadan, zaman ve mekanla sınırlı olmayan uzak yerlerden bilgi edinmektir. Bazıları buna 6. his adını da verirler. Ya da sezgi. Durugörü (clairvoyance) ve uzaktangörü (Remote viewing, RV) ince farklılıklar içerir.
|
Parapsikoloji Genel/Durugörü
Yazar:Sultan Tarlacı
Bazıları buna 6. his adını da verirler. Ya da sezgi, malum olma, içe doğma da denir bu yeteneğe. Küçük farklarla hepsi aynı şeye gönderme yapsa da durugörü başlıbaşına en ileri aşamasıdır. Durugörü, en basit tanımla, normal duyularla ulaşılamayan bilgiye ulaşmaktır. Diğer bir ifadeyle, beş duyumuzla ulaşamayacağımız bir yerden veya zamandan bilgi almaktır. Bu genelde kişi tam uyanıkken yani gündüz uyanıklığında olur. Daha iyi anlaşılması için, normal duyu nedir önce ondan bahsedelim. Bilgileri günlük yaşamda, dış dünyadan duyu organlarımız aracılığı ile elde ederiz. Günlük yaşamda, bir şeyi ya görür, ye sesini işitir, ona ya dokunur, koklar veya tadını alarak dış dünyadan bilgiler alırız. Duyu organlarımızı kullanmadan bir bilgi edinemeyiz. Bir tren kazasını bilmeniz için, ya gazeteden okumanız, ya olaya şahit olmanız ya da TV’den haberini izlemeniz lazım. Ya da birisi size olayı anlatmalıdır. Yoksa böyle bir olay hakkında bilginiz olamaz. Ancak, bazı darklı ve yetenekli insanlar, bu duyu organlarını kullanmadan da bazı şeyler işitebilmekte, görebilmekte, koku-tad algılayabilmektedirler. Bu şekilde geçmişte olmuş olayları veya gelecekte olabilecek olayları algılayabilmektedirler. Bu tür bir hadisenin görme ile ilgili olanına “durugörü” diyoruz. Ama bu duruişiti, durutat, durukoku, durudokunma da olabilir. Yani birisinin dinlediği müziğin ritmini, yediğinin tadını algılayabilirsiniz.
|
Powered by AlphaContent 4.0.7 © 2008-2025 - All rights reserved