Psikokinezi
Parapsikolojide neden akademik eğitim gereklidir?
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   

Bilim dediğimiz kavram, doğadan elde edilen bilginin sistematik hale getirilmesidir. Doğanın başlangıçtan beri var olan kendi kuralları vardır. Bu kuralların bazıları çok net ortaya konulabilirken, bazıları bizim anlayışımızı zorlamakta ve mantığımızla bile çelişmektedir. Doğayı ve işleyişini anlama çabamızın, yani bilimsel bilgi üretmemizin sonu gelmeyecektir. Muhtemelen doğanın gerçek işleyişini hiçbir zaman anlayamayacağız ve gerçeğin tahtının yamacına ancak yaklaşabileceğiz. Doğadaki işleyişin tamamının bilindiği sanrısına kapılarak neyin bilimsel olduğunu neyin olmadığını kesin çizgilerle belirlemeye çalışmak en hafif tabir ile “komik”tir. Günümüzde gelinen noktada kuantum fiziğinin biyolojik yapılarda işleyişini görmek, bunun en açık örneğidir. Doğa işlerken bizim bilimimizin kurallarını bilmez ve hatta dikkate bile almaz. Doğa bize bazen “anomaliler” ile göz kırpar. Kuralları biz doğadan öğreniriz ama doğaya ondan öğrendiğimiz kuralları dayatamayız. İnancımız ne olursa olsun, teorik fikirlere destek olunmalı ve deneyle ortaya konan kanıtlar dikkate alınmalı, aynı deneysel yoldan gidilerek kanıtlar güçlendirilmelidir. Çıkan deneysel sonuçların (evrene veya deneye katılımcı olmak) mistik yaklaşımları çağrıştırması veya mistik yaklaşımları daha sağlam temellere oturtmasına bakıp, deneysel sonuçları yok saymak sorunu çözmeyecektir. Fizik kitaplarını tekrar yazmak gerekse bile bu cesareti göstermeliyiz.

 
Parapsikolojide Bilimsel Sorun Var Mı?
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   

Parapsikolojik araştırmalar klasik bilim insanlarınca acımasızca eleştirilmektedir. Diğer yandan kendilerini parapsikolojiye inanan ve araştırmalara da katılan birçok bilim insanından (Brian Josephson, Lord Rayleight, Joseph Thomson, Charles Richet, Henri Bergson, Santiago Cajal, Albert Einstein, Sigmund Freud…) daha akıllı da kabul ederler. Parapsikolojik olayları ciddiye alanlara kızar ve aşağılarlar. Araştırma yapanları da sahtekâr, yalancı, şansa dayalı sonuç bulma, gizli ipuçlarından yararlanma, yanılsama ve istatistiksel taraf tutma şeklinde suçlarlar.  Dürüst olarak “bu konuda fikir beyan edecek bilgi sahibi değilim” de demezler. Parapsikolojik iddialar için sıra dışı kanıtlar ararlar ama sıra dışı kanıtın ne kadar sıra dışı olması gerektiğini ise söylemezler. Bu sansür sadece bireysel seviyede kalmaz, çoksatan (125 bin abonesi olan) Science gibi bilimsel dergiler bu tür yazıları yayınlamaya cesaret edemez veya bilerek yayınlamazlar. Dolayısı ile okuyanları da gizli sansürü bilmeden yaşarlar.

 
Modern Parapsikoloji ve Genel Bakış
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Çarşamba, 25 Kasım 2020 10:24

Parapsikoloji, bilimsel yöntemi ve uygulaması tartışılan birçok konuyu inceler. Bu alanda biliminsanlarından çok, şarlatanların sesi çıktığı için tartışmaların sonu gelmez. Toplum önünde genellikle popüler olmaları nedeniyle, bilim insanlarından ziyade şarlatanlar bulunur. Biliminsanlarının sesinin az çıkmasından dolayı konu özü itibariyle yanıtlardan çok sorulardan oluşan bir konudur. Parapsikoloji başlığı altında popüler kültürde birçok konu ele alınmaktadır. Parapsikoloji, henüz ne olduğu tam bilinmeyen, dış dünyadan etki alan ve dış dünyaya etki eden “psi” denen aracı ile ilgilenir. Parapsikoloji; temel ilgi alanı psi'nin var olup olmadığı ve ölümden sonra bilinç/kişilik/bellek/hafızanın devam edip etmediğinin araştırılmasıdır. Psi, alıcı psi ve verici/etki eden psi olarak iki gruba ayrılır. Alıcı psi; duyular dışı algılama (DDA veya Extrasensory Perception), zihin-zihin bağlantısı (telepati), uzaktangörü (remote viewing), zihin-dış dünya algısı olan durugörü (clairvoyance) olarak, verici/etki eden psi ise zihnin dış dünyaya/madde üzerine etkisi (psikokinezi) olarak tanımlanabilir.  

Son Güncelleme: Perşembe, 14 Eylül 2023 06:51
 
Uzaktan İyileştirme Çalışmaları PDF Yazdır e-Posta
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Salı, 19 Şubat 2013 07:03

Son yıllarda alternatif tedavi yöntemleri arasında sayılmaya başlanan “uzaktan iyileştirme” bir çeşit, uzaktan etkileme yöntemidir. Uzaktan iyileştirme, “bilinçli olarak bir kişi tarafından, başka bir kişinin fiziksel veya duygusal iyilik halinin sağlanması için yapılan girişim” olarak tanımlanır. Uzaktan iyileştirme durumlarında “duacı” denen birisi kullanılır. Duacı bazen hastanın resmine bakarak, bazen de yoğun bakımda uzaktan hastayı görerek iyi dileklerde bulunur.

 
Metafaz Daktilo PDF Yazdır e-Posta
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Salı, 19 Şubat 2013 07:03

1974’te, Metafaz daktilo kuantum-tesadüf sistemi denilen, gelişigüzel olayları önceden alınmış kodlara göre tekrar yorumlayan bir ara yüz ve insanlara anlam ifade eden bir çıktı cihazından oluşan bir düzenek yapıldı. Temelde Schmidt cihazına benzemekteydi. Metafaz daktilonun merkezinde, bir radyoaktif madde olan Talyum–204 bulunuyordu (talyum beta ışınları yayarak kurşun-204’e dönüşür).

 
Princeton Deneyleri PDF Yazdır e-Posta
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Salı, 19 Şubat 2013 07:03

Princeton Üniversitesi’nde fizikçi Robert Jahn ve Brenda Dunne denetiminde, Helmut Schmidt’in radyoaktif rastlantı üretecinden farklı oluşturulmuş bir “rastlantı üreteci” kullandılar. Bu deneylerde, “gelişigüzel sayı oluşturma” testleri yapılmıştır.

 
Schmidt Deneyleri PDF Yazdır e-Posta
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Salı, 19 Şubat 2013 07:02

Fizikçi Helmut Schmidt’in geliştirdiği PK deney aygıtları günümüzdeki en önemli deney aygıtlarıdır ve adına atfen “Schmidt Makineleri” olarak anılırlar. Rhine deneylerinde kullanılan rastlantı üreteci olan zar yerine radyoaktif elementlerin parçalanma mekanizmalarındaki rastlantılardan yararlanırlar.

 
Rhine Deneyleri PDF Yazdır e-Posta
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Salı, 19 Şubat 2013 07:02

Joseph B. Rhine, 1930’lu yılların başlarında Duke Üniversitesi’nde bir dizi araştırma başlattı. PK deneyini planlarken irade gücüyle istemli olarak, rastlantısal atılan bir zar üzerine etki edilip edilemeyeceğini araştırdı. Deneyde, bir dizi zar, eğik bir düzleme olası hileleri (zar tutma) engellemek için otomatik fırlatma aletiyle fırlatılır. İsteyerek çalışmaya katılan ve PK etkisi oluşturmaya çalışan kişi, zar sonuçlarını görüyordu. Kendi isteğini kullanarak, daha önceden belirlenmiş bir zar yüzeyinin üste gelmesi için etki etmesi söyleniyordu. Amaç zarı etkileyerek, genel ortalamanın dışına taşan bir tahmin tutturmaktı.

 
Uzaktan Etki (Psikokinezi) Deneyleri PDF Yazdır e-Posta
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Salı, 19 Şubat 2013 07:01

Bilimsel yaklaşım hareketi 1848’de ABD’de başladı. Parapsikoloji alanında sistematik çalışmaların başlaması ise, 1882’de İngiltere’de, Psişik Araştırmalar Derneği’nin (Society for Psychical Research) kurulmasıyla başlar. Çok geçmeden, 1887deki üyeleri arasında dönemin saygın bilimadamları da bulunur hale geldi. Bunlar arasında fizikçi J.J.Thomson, Madam Curie ve Lord Rayleight, felsefeci Henri Bergson, William McDougal, nöropsikiyarist William James, biyolog Alfred Russell Wallace, William Crookes, Gilbert Murray gibi dahiler sayılabilir.

 
Uzaktan Etkiye Kuantum Mekaniksel Bakış PDF Yazdır e-Posta
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Salı, 19 Şubat 2013 07:01

Uri Geller’in psikokinetik metal bükmesi, çalışan saatleri durdurması ya da bozuk saatleri çalıştırması televizyon numarası olarak bir yana bırakılacak bir olay değildir. Bu bilimsel olarak ele alınması gereken bir olaydır. Bilimin esas işi, insanların değer anlayışlarına burnunu sokmak olmasa da, bilim “eğer öyleyse o zaman…” türünden önermeler yapmalıdır. Ancak PK deneyleri de “hobi araştırmacılar”ın elinden çıkmalı ve modern laboratuvarlara girmelidir.

 
Zihin Maddeye Etki Eder Mi? PDF Yazdır e-Posta
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Salı, 19 Şubat 2013 06:59

Parapsikoloji bilimsel yöntemi ve uygulaması tartışılan birçok konuyu inceler. Bu alanda biliminsanlarından çok şarlatanların sesi çıkar. Toplum önünde genellikle popüler olmaları nedeniyle şarlatanlar bulunur. Biliminsanlarının sesinin az çıkmasından dolayı yanıtlardan çok sorulardan oluşan bir konudur. Parapsikoloji, tıpkı metafizik gibi kenarda olan ve tam bilim olarak olgunlaşmamış bir çalışma alanıdır. Kelime anlamı olarak psikolojinin ötesinde, ardında, kenarında bulunan manasındadır.

 
« BaşlangıçÖnceki12SonrakiSon »

Sayfa 1 / 2