A'dan Z'ye Spiritüalizm ve Parapsikoloji Sözlüğü

Sozlukte 417 kayit var.
Sozlukte arama yap
ile baslayan iceren kesin benzer gibi
All A B Ç D E F G H İ K L M N Ö P Q R S T U V Y Z
Sayfa:  1 2 Sonra »
Terim Tanimlama
A posteriori

A posteriori, "Sonradan gelen" anlamındaki Latince felsefi kavram. Genellikle "sonradan gelen bilgi anlamında kullanılır ve deneyimle, algılarla edinilen bilgiyi ifade eder.

Akaşa

Akaşik Kayıt; '' Dünya hafızası anlamına gelir '' , zira bu akışgan Dünyanın oluşumundan beri, yeryüzünde ki bütün olayların yansımalarını kaydetmiştir. Görücü dediğimiz kimselerin bir kısmı, akaşaya özgü dalga boyutunu yakalabilirse, akaşik kayıtları inceleme imkanı bulabilir. Geçmiş uygarlıklarda özellikle dini liderler böyle bir süreci kullanarak, mistik-dinsel gelenekleri inceleyebilirlerdi. Ruhculukta akaşik kayıtları okuyabilen bazı medyomlar geçmiş ve gelecek olayları, olguları öğrenebilirler. Kehanet yada geleceğin bilinmesinde zaman mekan birliğinin sürekliliği ilkesi, bir bakıma dünya hafızasına benzemektedir.

Mevcut olan herşeyin son ilke ve cevheri olarak beliriyor. Herşey onun kombinasyonu ile meydana gelir. Hava olur, sıvı olur, katı madde ve ateş olur. Güneşi, gezegenleri, yıldızları, tüm kozmosu meydana getirir. Yaratılışın başlangıcında sadece o vardı; bulunduğumuz devrenin sonunda herşey onun tarafından, gelecek devrenin tezahürlerini hazırlamak için yutulacaktır.

Evrenin seyyal cevheridir.

Ruhculuğa gör akaşik kayıt sistemi; Ruhsal varlığın aşkın şuuruna ya da üstün şuuruna işlenen deneyden, gözlemden, eylemden, ve yaşanılan ruh hallerinden meydana gelen etkilerin teksif edildiği yerdir. Meksefe de denir. Bireysel, toplumsal ve dünyasal nitelikte meksefeler mevcuttur. Saklı Kitap anlamına gelen Levh'i Mafhuz, dünyasal meksefe demektir. Dünya'nın geçiş ve gelecek tüm macerası burada kayıtlıdır. Bütün bilgiler orada bulunur.

Akaşik Kayıtlar/Akashic Records

Bazı mistik doktorinlerin inanışına gore, zamanın başlangıcından itibaren tecrübe edilen tüm hatıraların- olayların , kalıcı bir şekilde ruhsal öze kaydedilmesi, depolanması.

Akıl

Doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırmaya yarayan kuvvet, ölçü aleti. Sözlük anlamı olarak akıl ise; 1.Bilip tanımayı, yargılamayı ve ilkelere göre davranmayı sağlayan, insana özgü yeti, 2.Doğru davranmayı, doğru yargı vermeyi sağlayan düşünme biçimleri ve ilkelerin bütünü; sağduyu, bilgelik, ayırt etme yetisi, 3.Normal durumları ve işleyişleri bakımından ele alınan düşünsel yetilerin bütünü, ayırt etme yetisi, 4.Bellek, algı, düşünme vb. Zihinsel yetilerden her biridir.

Aktarıcı Varlık

Medyomluk çalışmalarında kişisel ilhamlarda, ruhsal yönetimde geçerli olan sistem, her varlığa ve ortama göre etkilerin uyumunu sağlamaktadır. Medyom aldığı etkileri her zaman belirli bir varlıkta doğrudan doğruya almaz veya alamaz. Zira kendisine gelen ruhsal etkinin, titreşimsel gücü, amplitüdü, kozmik voltajı onun manyetik ve elektiriksel yeteneklerinin üzerinde olabilir. Zaten genellikle böyledir. Bedene bağlı olmanın bir gereği olarak, ruhsal bir etkiyi ilk halinde almamıza ve aynen ifade etmemize imkan yoktur.

Kim olursa olsun, Resul'lerde dahil olma üzere, bedenli varlıklar ruhsal etkileri bir aktarıcı varlıktan, istasyon ödevini gören bir varlıktan alırlar. Kaynağından yola çıkan etkinin, türlü varlık planlarından geçerken, özünden birşey kaybolmamakla beraber, anlatım gücü ve açıklığı git gide kaybolur. Bunun telafisi için, elektirik akımının voltajını ayarlarken kullanılan usulde olduğu gibi, ruhsal etki bir kontrole ve güce kavuşturulur. Yani gelen etkiler, çeşitli varlıkların aracılığı ile kuvvetlendirilir, titreşimsel özelliği onu alacak varlığın düzeyine indirilir.

Fakat bu istasyon, aktarıcı varlık planları, genellikle kendilerini asla ayrı bir kişilik olarak ortaya koymazlar. Aktarıcılık görevlerini kişilik ( ruhsal bir kimlik) olmadan yerine getirirler ve bunun ne maksada dayandığı bilinmez. İstasyon varlıklar her zaman yüksek seviyeli mütekamil varlıklar olmayabilir. Ruhsal enerjiden yararlanılmak için bir yada bir çok ruhsal varlık vazife alabilir. Resullere tebliği ileten varlık ( Haberci Melek ) bu tebliği, resulun ruhsal ve fiziksel bünyesine göre ayarlamıştır. Kutsal kitapların ilgili ayetleri, dinsel gelenek ve hadisler bize bunu ifade etmektedirler. Ayrıca bütün büyük doğu ve batı mistikleri kendilerini uluhiyetle iltibata geçiren kutsal aracı dan bahsederler.

Ruhsal celseler de birçok rehber varlıklar, bilgi bakımından o an için yetersiz kalınca, kendini kontrol eden varlığa dönebilir. Böylece asıl aktarıcı varlıkdan bilgi alınmış olacaktır.

Akupresür

Akupresür, Japonca adıyla '' Shiatsu'' , Japonlar tarafından geliştirilen, Çin'de ve diğer birçok ülkede daha değişik yöntemlerle uygulanan bir tedavi şeklidir. Japonca parmak anlamına gelen SHİ ve basmak anlamına gelen ATSU kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Baş parmak ve el ayarları kullanılarak bedende görünmeyen fakat çok büyük öenm taşıyan gerekli noktalara bastırılır.

İnsan bedeninde bulunan 660 nokta beden organlarının çalışmasıyla ilgilidir. Bu noktalara Japonca Tsubo denir. Tsubo lara adale, kemik, sinir, kan damarları, lenf damarları, endoktrin sistemi bezeleri dahildir.

Yorgunluk, sinir v.b gibi hallerde, kaslarda laktik asit denilen bir tortu oluşur ve bu durumun istirahetle giderilmediği hallerde şekere dönüşemediğinden kasların sertleşip, esnekliğini yitimesine sebep olur. Dolayısı ile iskelette düzensizlik, lenf yollarında, sinirlerde, kan damarında, anormal bir basınç sonucu bozukluklar meydana gelir.

Shiatsu basışları, bedende birikmiş laktik asiti %88 yaymak suretiyle şekere dönüşmesini sağlar. Böylece bedende ki her türlü düzensizlikleri düzenli kılar giderir..

Alfa Ritmi

Zihin dinlenmesine (gevşemişliğine) bağlı olarak beyin içindeki elektriksel aktivitedir (saniyede ortalama 8-12 dönüş, titreşim)

Algılayıcı

Duyu Dışı Algılama testlerinde etkileri algılayan kimse.

Alteroskop - Alloskopi

Alman Psikiyatri hekimi Hans Berger, 1924 yılında telepatik olayları incelerken, kendiside birçok normal ötesi olayları yaşayan bir insan olarak, bunlara sebep olacak düşünce dalgalarını ortaya çıkarmaya karar vermişti. Kafatasının bir kısmı zedelenen kazazedelerin beyin elektiriği faaliyetini ölçtü. Çalışmasının sonucunda, beyin hücrelerinde ki faaliyetin anarşik olmayıp, dalgalar yada beyinsel ritimler halinde düzenlendiğini saptadı. İlk olay alfa ismini verdiği dalga oldu. Bu dalga saniyede ortalama, 8- 14 devirde bir frekanstaydı. Amlitüdü ise 100 mikrovolttu. Ritm çok düzenliydi. 1934'de İngiliz Lord Edgar Adrian ve B.C.H. Matthews, Berger'in haklı olduğunu gördüler. Şuurlu bir süjede uniform bir faaliyet meydana gelebiliyordu. Bu ritm '' uyku ve uyanıklık arasında '' bir hale rastlıyordu. Genellikel tam bir duyumsal ve zihinsel dinlenme, sukunet halidir.

Sadece Alfa dalgası değil, 14 hertz den büyük Beta, 4-7 hertz lik Teta, 3 hertzden küçük Delta, dalgaları da keşfedildi. Tıpta, parapsikoloji de, eğitimde bu dalgalarla ilgili geniş araştırma yapılmaktadır.

Metapsişik çalışmalarda iyi telepatlar, kendilerini tamamen gevşek ama dikkatli bir halde tutarlar. Gevşek bir dikkat, mevcut olmayan bir nokta üzerinde konsantre olmak, halinde bulunarak alfa ritmini düzenli olarak üretirler. Telepati ile Alfa ritmi arasında esaslı bir ilişki vardır. D.D.İ olaylarında Alfa ritmi önemli bir yer tutar. Alfa ritmini meydana getirmek pek kolay değildir.

Zihin kontrolü yapmak, hiç birşey düşünmeden sakin bir şekilde dalgalara bakmak, derin gevşeme haline girmek, gözleri alnın ortasında ki bir noktaya yönelterek bakmak ( yogi şaşılığı ) , aynı kelimeyi durmadan tekrarlamak, aynı ritm ve tonda bir sesi dinlemek, alfa dalgalarının meydana gelmesine sebep olurlar. Bir gürültü ve duyusal uyaran karşısında E.E.G cihazında durma reaksiyonu saptanır; Alfa birden durur yerini Beta ya bırakır. Ve sonra yavaş yavaş tekrar belirir. Bu uyaran düzenli olursa, akışkanlık daha çabuk kazanılır ve Alfa rıtmı hıc bozulmadan sürüp gidebilir. Durma reaksiyonu görülmez. Monoton sesler, davul sesleri, mantralar bu akışkanlığa yardım eden öğelerdir.

Zihinde Alfa dalgalarını kolayca meydana getirebilenler olağanüstü kişiler değildirler. Derin gevşeme halini meydana getirenlerde Alfa dalgası daha kolay yayınlanır. Alfa seviyesinde zihinsel tasavvurlar, hayaller ortaya çıkar. '' Yaratıcı Trans'' imajların birbiri art arda davet etmesini kolaylaştırır.

Altıncı His

Duyu dışı algılamalar için kullanılan popüler terim.

Analiz

Analiz, bir bütünü kendini oluşturan parçalarına, öğelerine ayırarak açıklamak.

Animizm

Bütün varlıkların ve evrenin bir ruh taşıdığına inanan doktorin. Varlıkların bedenlerinden ayrı orarak ruh taşıdıklarına dair inanış. Ruh varlığına inanış.

Antimadde

Antimadde (Antiparçacık): Madde dünyasında, her parçacığın karşılığı olan bir antiparçacık vardır. Bu parçacık, kendi antiparçacığı ile çarpıştığında, her ikisi de yok olur ve ortamda yalnızca gamma ışını şeklinde bir enerji yükü kalır.

Apor

Fiziksel bir objenin nereden geldiği açıklanamaz bir şekilde belirmesi. (yoktan var olması gibi) Aportlar genellikle seans odaları ve fiziksel medyumlukla ilişkilidir (Materyalizasyon ve teleportasyon ile ilgili).

Aracı

(a) Diğer bir deneğe, telepati veya benzer yolla bilgi iletmeye çalışan kişi. (b) Psikokinesis deneyinde, denek olan şey, kimse. ( Psikokinesis : zihnin doğrudan doğruya maddeyi etkileme gücü ) (c) Poltergeist aktivitelerinin odağı olan şey.

Arkan

Orta çağda kullanılan bir kelime olup, alşimide ( ilmi simya) gizli çalışmaları anlatmak için kullanılmıştır. Geniş anlamıyla; Büyük bir üstadın veya talebelerinden birinin sırrı olan her derde deva veya kati tesirli ilaç.

Arkanlara özgü konuyu gelince; Metal ve Minerallerdir. Pek nadir ve sırları olan bu Orta Çağ ilaç ve maddelerinden bir kaç örnek verelim

1- İlk Madde; İnsanı gençleştiren ve ona yeni bir hayat veren ilaç.

2- Hayat cıvası; Kıymetleri yenileyen, saflaştıran, kötü tesirleri yok eden madde.

3- Felsefe Taşı; Hayat cıvası ile aynı etkiye sahiptir.

4- Tentür; Vucudu her türlü pislikten temizleyen, ömrü uzatan.

Gizli bilimlerin kabul ettiği manada sırlara karşılıktır; herkese söylenmez. Doğanın yalnız inisiyelerce bilinen gizli prensipleri anlamına da gelir.

Arkanj

(Archange) Bazı dinlerin kabul ettiklerine göre meleklerin en yüksekleri neo spritualizma karşılığı ancak insan zekasının anlayışına göre en yüksek olgunluk seviyelerine ulaşmış ruhlar olabilir.

Arşetip

Eşyanın yüksek ve üstün örneği, ilk numunesi. Sokrat'a göre; Bütün varlıkların iştirak ettiği örnektir. Madde değildir. Başkalaşım ve değişimden uzaktır. Eşya bunların kopyalarıdır. Tanrı eşyaya bu ilk örneklerine göre şekil vermiştir. Yaratlıştan önce Tanrı'nın biliminde varolan bütün eşyanın imajları, Eflatun'nun ideleride böyledir. Saint Agustin '' pek yüksek idareci fikirler'' demiştir.

Modern Psikoloji'de; G.G Jung kendi psikolojisini izah ederken şuur dışına pek büyük bir ölçüde makbul '' psişik süreçler'' insanlığın esaslı deneyimlerini içeren kolektif şuur dışı terimini uyguladı. Bizi çevreleyen ve dış dünya dediğimiz koca alem kollektif şuurdışını karşılar. Bu kollektif şuur dışı '' ilk derin imajlar'' ismiyle anıldı, ki bunlar şuur içinde rüya ve rüyetler yoluyla zorlanarak imaj şekli adı altında ortaya çıkan olaylardı. Daha sonra Jung '' Arşetip imajlardan' veya sadece '' arşetip'' lerden söz etti.

Arşetiplerden ancak bir tanım olarak söz edilebilmektedir. Jung şöyle demektedir. '' Kolektif şuur, özellikle derin ilkel imajlarla doludur. Arşetipler, kuvvetler ve şuura yakın olmalarına rağmen sadece açık ve etkin imajlar şeklinde beliren psişik görevlerdir.

Arşetipler dünyanın tasarımlarını, dinamik görünümlerini emerler.Ve böylece görünebilir halde ruhsallaşırlar.

Jang bu Arşetipleri, sadece esas anlamıyla Psişik kuvvetler gibi değil, Psişik kuvvetlere yakın veya benzer olan içgüdülere karşıt olan '' psişik kuvvetler'' gibide nazarı itibare almaktadır. Buna psikoid ( ruhumsu, ruha benzer ) diyor.

Hiç şüphesiz Arşetipler İnsanlığın saklı ve yoğun esaslı deneylerini içermektedir. Arşetip'de insanlığın her devirde yaptığı bütün deneyler; serpilip gelişme, tedrici büyüme, mutluluk ve tehlike, doğa kuvvetleri, insan ve hayvanlarla karşılaşma, çeşitli olaylar sembolik bir şekilde ifade edilmiştir. Arşetip geleneksel imajları, kaybolmuş imajları, yukarıdan ve aşağıdan gelen kuvvetlerle ilgili imajlarıda içerir. Kendinde, böylece büyük dinsel sembolleri taşır.

Arşetipsel sembollerin sayısı sınırlıdır, fakat onlar gerçek enerji merkezleridir ve her şahısta doğuştan vardır. Hayatın ilk anından beri hazır haldedir. Biz onu bilmeyiz, fakat o faaliyetimizi düzenler. Aksine bizim faaliyetimiz onu düzenlerse bir iyi bir yoldayız demektir.

Arşetipler eski bir mühürle yeni bir hayat yaratılar.

Arşetipler son derece eski elemanlardır, edebi varoluşlardır ve böylece hareket ederler.

İçgüdüyle yakınlığından dolayı, bellidir ki Arşetip, ruhun gerçek bir unsuru, insan aklıyla aynı kimlikte olmayan fakat sevk edici olan ruhun gerçek bir öğesi olabilir. Şuur dışı aracılığı ile her insanın gerçek ruhsal yönünü meydana getirirler.

Arşetip bizi geçmişe bağlar, bizi şimdi içinde belirler, şuur bakımından kudret halinde bütün geleceği içerir.

Artifakt : İnsan eliyle yapılan şey

Parapsikolojide, paranormal fenomen ile ilgili sahte kanıt.

Aşama

Bu terim tekamül seyri içinde varlıkların ulaştıkları bir manevi evre ve bilgi durumu ifade eder. Tekamul yolunda ilerleyen varlıklar olgunluk ve erginliğe birden bire ulaşamazlar. Kainatta bulunan tedriç yasasına uygun olarak ruhun gelişmesi onun deney, görgü ve bilgisinin gitgide daha kapsamlı bir hal almasına bağlıdır. İşte her yeni bir deney, görgü ve bilgi dönemlerine geçmek yeni bir aşamaya ( merhale ) ulaşmak demektir.

Her aşamadan önce imtihan ve çabalı arayış dönemi vardır. Bu dönemler beşer ruhunun öğrenim dönemleridir. Bu dönemde varlık için öğrenilmesi ve uygulanarak ruha kazandırılması zorunlu olan konular vardır. Bunların atlanıp geçilmesine imkan yoktur. Bu yüzden '' merhaleler kaldırılamaz, fakat mesafeler kısaltılır'' denmek suretiyle her aşamanın bir yolculuktan sonra ulaşılan zaruri konak yerleri olduğu anlatılmak istenmektedir.

Aşamaları sonsuza giden merdiven basamaklarının her katta yaptığı sahanlıklara benzetebiliriz. Yada bir demiryolu hattının üzerinde yer almış istasyonlara... Gerek merdiven çıkarken, gerekse demiryolu hattında giderken sahanlık ve istasyonlardan geçmek zorunluluğundan kendimizi kurtaramayışımız gibi, tekamül yolundada bazı aşamalardan durmadan geçemeyiz.

Aşamalardan geçerken hızımı ayarlamak bizim elimizdedir. Zira bir yerden bir yere çeşitli araçlarla gitmek mümkündür. Hangi aracı seçmişsek onun hızı ile gitmek zorunda kalırız. Bilgi, kudret ve liyakatimiz oranın da seçme hakkımız vardır. Böylece ulaşacağımız aşamaları katederken harcayacağımız zaman ( enkarnasyonlar ) bize bağlı durumdadır.

Her aşamanın bir gereği ve çabası vardır. Buna karşılık o ölçüde nimetleri mevcuttur. Aşamaların dönemsel sonucu, varlığın bir tekamül ortamını ( Mesela; Dünya mektebini) tamamlamasına sebep olur. Örneğin; Dünya ile Ay arasındaki aşamalardan geçilerek Ay'a ulaşılır. Ay artık başka bir ortamdır. Ruh için durum, Dünya'nın öğretim aşamalarını geçerek, diğer bir tekamül ortamına geçmek liyakati ve hakkını kazanmaktır. Demek oluyor ki her aşamanın sonucunda varlık bir hak ve liyakete ulaşıyor; sonucunda da, bunların birikmesi ile daha yüksek bir hayat planına kavuşuyor.

Sayfa:  1 2 Sonra »
Glossary 2.7 uses technologies including PHP and SQL